Bu hafta betimleme
hakkındaki bilgilerimizi hatırladık.Hatta “Soframızda Tasarruf” konusu üzerinde
durduk.. Şimdi bu konu ile ilgili içinde betimleme olan bir öykü yazmanızı istiyoruz.
SOFRAMIZDA TASSARUF Okuldan geldiğimde annem bir sürpriz olduğunu söyledi.Fakat o kadar açtım ki annemin söylediği sürprizi düşünmeye vaktim kalmadı.Koşa koşa mutfağa girdim,mutfak bomboştu.Şaşkın bir şekilde salona girdim.Birden salondaki uzun,kahverengi,ağaç kabuğu desenli fakat üstündeki çiçekli örtüden üstü görülmeyen üstünde uzun zamandır yemek yemediğimiz masaya bir göz attım.O sırada sandalyede bir kız vardı.Saçları iki yandan toplanmış,gözlüğü olan,ayrıca kumral saça sahip,renkli bir T-shirt giymiş altında yırtık kottan bir şort vardı.Ona yaklaştıkça o tatlı sesini ve o şeker gibi olan kokusunu hissetim.Kısık ama şaşkın bir sesle ''Bade bu sen misin?''dedim.Tatlı ses dönüp 'Elvan!' dedi.Aynı anda ben onun Bade olduğunu fark ettim...
Annem ''Sürpriz iyi mi?''dedi.Ben tabii ki ''hayır hiç güzel değil dedim:)))dermişim!Bayıldım!''Bade ve benim ailem masada sohbet etti ama ne sohbet!Anneleri susturamadık! (Sanki çok önemli şeyler konuşuyorlarmış gibi...) Sonunda sustular.Herkes yemek yemeğe koyulduk.Yemekler bitmiş tabaklar toplanıyordu.Herkes çok mutluydu.Yüzümdeki afacan gülümsemeyle göz gezdirirken Bade'nin yemeği hiç kalmamıştı.Aynısı benim için de geçerliydi.Fakat karşımda oturan Selen'in tabağı aldığı gibi duruyordu.Bir de onları üstüne üstlük çöpe döküldüğünü görmek kalbimi kırdı.Tabağındaki;tavuğun yanmış siyah olsa da müthiş olan kısımları,çocuklara yararlı olan yağları,pilavına döktüğü, gözümün önünde parıldayan yoğurt ve altındaki sırasıyla her tanesinin kontrol edildiği pilava yazık oldu.Yemekten sonra Bade ve ben dünyada yemek bulamayan insanlarla ilgili bir sunum hazırlayıp sunduk.Selen de o yemeklerin dökülmesinin yanlış bir şey olduğunu öğrendi...
Bade'nin bir sonraki gelişinde yemek sonunda Selen'in tabağında hiç bir şey kalmadığını görmek Bade ve benim içimi rahatlattı....
Bir gün Elvan diye bir arkadaşımla yemeğe gittik. Oraya girdiğimiz zaman bize bir masa ayarlamışlardı. Üstünde benekli bir örtü yanında bir çiçek vazosu vardı. Elvan bu yeri çok sevmişti. Bende sevmiştim. Sonra yemekleri sipariş ettik ama yemeklerin gelmesini uzun süredir beklemek zorunda kaldık. Ancak yemek yarım saat içerisinde geldi ve ben çok sinir oldum ama bunları fark etmediler. Tam yemeğe başlıyorduk ama yanda bir anne çocuğuna otur sana yemek vereceğim diye çocuğuna söylüyor ama hala çocuk yemeğini yemiyor. Sonra devreye ben ve Elvan girdik. Çocuğu bir türlü masaya oturtup yemeğini yedirdik. Sonra kendi yemeğimizi yedik. Yemeğimiz bitince oradan çıktık ve herkes kendi evine gitti.
Bir gün Ali diye bir arkadaşımla yemeğe gittik. Oraya girdiğimiz zaman bize bir masa ayarlamışlardı. Üstünde benekli bir örtü yanında bir çiçek vazosu vardı. Ali bu yeri çok sevmişti. Sonra yemekleri sipariş ettik ama yemeklerin gelmesini uzun süredir beklemek zorunda kaldık. Ancak yemek yarım saat içerisinde geldi ve ben çok sinir oldum ama bunları fark etmediler. Tam yemeğe başlıyorduk ama yanda bir anne çocuğuna otur sana yemek vereceğim diye çocuğuna söylüyor ama hala çocuk yemeğini yemiyor. Sonra devreye ben ve Ali girdik. Çocuğu bir türlü masaya oturtup yemeğini yedirdik. Sonra kendi yemeğimizi yedik. Yemeğimiz bitince oradan çıktık ve herkes kendi evine gitti.
Soframızda Tassaruf Okuldan döndüm eve vardım.Servisimden inip koşa koşa zili çaldım.Karnım zil çalıyordu içeriden gelen makarna ve pizza kokusu çoktan beni sarıp götürmüştü.Annem '' Hayırola çocuğum karnın mı aç?''diye sorunca bir türlü cevap veremedim.Hemen içeri girdim içeride iki kutu pizza ve makarna vardı.ben bir yarım pizza ve bir kase makarna yedikten sonra patlayacaktım.Ama masadaki diğer makarna ve pizzaya ne olacaktı bilmiyordum.herkes masayı bırakmıştı.Yemekten sonra bir muz aldım muzumun çöpünü çöp kutusuna atmak için geldiğimdeyse makarna ve pizza çöpteydi o güzelim makarna o güzelim pizza üzerinde mısır, peynir,sucuk,soğan ve kokusu hayla beni alıyordu o kırızı pişmiş görünüsü beni içine alıyordu. Anneme '' Neden çöpe attın dedim''Oda bana şöyle dedi''Ama kimse onlrı yemiyor ne yapacaktım'' dedi bana ben çöpteki o mis gibi görünüşlü o mis gibi kokulu yemekleri görünce ağlayacaktım neyseki bir çözüm buldum bir dahaki sefere yemediğimiz yemekleri köpek ve kedilere verecektik.Artık herşey yolundaydı.
Yemek Zamanı Bir akşam günü çok acıkmıştım, anneme sordum: Anne yemek ne zaman hazır olur , diye sordum. Annem: Yarım saate hazır olur,dedi Bende babamın yanına gidip televizyon izledim. Televizyonda bir tartışma programı vardı. İki adam konuşup tartışıyorlardı. Bir adamın beyaz, üstünde siyah çizgiler olan bir kravat takmış, üstüne ise krem rengi bir takım elbise giymişti. Diğer adam ise mavi, üstünde beyaz çizgili bir kravat takmış, siyah bir takım elbise giymişti. Babam tam kanalı değiştirmişti ki annem bizi yemeğe çağırdı. Annem bana harika bir sofra hazırladı. Daire masamızın tam sağ köşesinde kırmızı ve soslu et duruyordu. Masanın tam ortasında kocaman kare kasenin içinde bol limonlu salata duruyordu. Masanın sol köşesinde ise limonata ve babam için şarap duruyordu. Yemeğe başladığım an annemin harika bir aşçı olduğunu anladım. Tabağımı silip süpürdüm. Yemekten sonra kırmızı sarı diş fırçamla dişimi fırçalayıp mavi yeşil yatağıma koştum. O günün harika olduğunu düşünürken uyuya kaldım. SON
SOFRAMIZDA TASARRUF Annem beni yemeğe çağırdı. Ayaklarımı sürüne sürüne gittim. Yemek yemek istemiyordum, çünkü cipslerle karnımı doyurmuştum. Cipsler hem doyurucu, hem de lezzetliydi. Neden ekstra bir yemek yemem gerektiğini hala anlamıyordum. Babam ve kardeşim önceden masaya oturmuşlardı. Masayı annem çok güzel hazırlamıştı. En güzel dolmamalarından ve taze fasulyelerinden yapmıştı. Ayrıca çok güzel bir örtü sermişti. Üstündeki çiçekler sanki kokuyor gibiydi. Rengi gökkuşağını andırıyordu. Çorbanın kokusu iştahımı açıyordu. Masanın en ortasında içinde çok güzel çiçekler olan bir vazo vardı. Tabaklar da çiçek desenliydi. Bütün aile sofraya oturduk. Herkes kurt gibi açtı (benim dışında tabi ki…) Tabaklarına koydukları enfes yemekleri herkes bitirdi. Ben de önüme annem üzülmesin diye biraz yemek koydum, ama yiyemedim. Benim tabağımdaki yemekler atılmak zorunda kaldı. Bir dahaki sefere abur cubur yemeyip annemin güzel yemeklerinden yemeye karar verdim.
Anneme hafta sonu birkaç arkadaşımı yemeğe davet etmek istediğimi söyledim. Annem de buna izin verdi. Bizim için sağlıklı yemekler hazırlamıştı. Kırmızı örtülü, yuvarlak masanın başında toplandık. Hepimiz kurt gibi acıkmıştık.Annem, elinde koca bir tabakta yaptığı kıymalı, domates soslu, dumanı tüten makarnayla geldi.Ortada da kayık bir tabakta, üstü siyah zeytinlerle süslenmiş, kıpkırmızı havuç salatası 'BENİ YE' der gibi bize bakıyordu. Bardaklarımızda da üstü köpüklü ayranlar yemeğe eşlik ediyordu.Hepimiz makarnaya saldırdık. Beş dakika geçmeden açlığımız geçmiş, konuşmaktan ve gülmekten yemeklerimizi bitirememiştik. Ancak içimizden biri hiç acele etmeden tabağındaki yemeğini, salatasıyla ve ayranıyla beraber bitirmişti. Anneme bu yemek için bir de teşekkür etti. Bu durumdan hepimiz sıkıntı duyduk, yaptığımız yanlıştı. Arkadaşımızı da biraz kıskanmıştık. Neyse hatamızı anladık. Emek verilerek hazırlanan yiyeceklerden yiyebileceğimiz kadarını tabağımıza almalıyız. Her yiyecekten yemeliyiz. Bunu bize sunan kişilere de teşekkür etmeliyiz.
Okuldan eve gelince hep çok acıkmış olurum. Hemen buzdolabına saldırırım. Dolaptaki çikolata, cips ve benzeri yiyecekleri yerim. Aslında annem hep sağlıklı beslenip , okuldan eve gelince meyve yememi söyler. O gün de eve çok aç gelmiştim. Hemen dolabı açtım ve çikolatayı güzelce yedim. Üzerine de bir bardak soğuk çay içtim. Karnım doymuştu. Akşam olunca annem sofrayı hazırlamaya başladı. Yemekte neler yoktu neler... Mis gibi kızarmış köfteler , parmak patatesler, salata ve en sevdiğim makarna. Hepsi birbirinden güzel ve lezzetli görünüyordu. Yemeğe oturduğumuzda annem tüm yemeklerden önüme koydu ama ben tok olduğum için çok az yiyebildim. Tabağımda kalan yemeklerin hepsi çöpe gitti. Çok üzülmemiştim. Sofradan kalkınca televizyonda bir belgeselde Afrika'da açlıktan ölen çocukları görünce ne kadar yanlış davrandığımın farkına vardım. Bundan sonra daha dikkatli davranacağıma söz verdim.
Annemle birlikte sofra kuruyorduk. Anneme akşamları yardım etmeyi çok seviyorum. Soframız her zaman dolu olur. Ailemizde herkes farklı yemekler sever. Mesela ben et yemeği, ablam sebze yemeği, babam ise salata yemekten hoşlanır. O yüzden her akşam soframızda babam için büyük bir salata, ablam için sebzew benim için de mutlaka bir et yemeği olurdu. Ama bu akşam farklı birşey vardı. Annem sofraya koymam için sadece büyük bir salata verdi. Salatada yok yoktu. Marul, domates, salatalık, biber... Çok lezzetli görülüyordu. Ayrıca annem bir de etli sebze yemeği yapmıştı. Ben sebze yemeği sevmediğim için başlta biraz bozuldum. Fakat annem artık tasarruf yapmamız gerektiğini söyledi. Babamın işleri çok iyi gitmiyordu. Çok fazla yemek yapıp, hepsi bitmeden çöpe gidiyordu. Bunu önlemek için annem tek çeşit yemek pişirdi. Bu akşam yemekte etli taze fasülye vardı. Ben de yemek zorunda kaldım ama çok lezzetli olmuştu. Fasülye yamyeşil, taptazeydi. Yemeği beğendiğim için çok şaşırmıştım. Annem hem sebze yemenin çok faydalı olduğunu söyledi. Ben de bu ailenin bir parçası olduğum için anneme hak verdim. Soframızda tasarruf yapmamız gerektiğini anladım.,
Bır gün okuldan döndüğümde evde yeni bir masa gödüm. Annem bana bugün yemeği yeni aldığımız masada yiyeceğimizi söyledi. Masanın üstünde kalın bir cam vardı. Arıca masanın ayaklarında işlemeler vardı. Masa örtüsü ise sürekli kullandığımız kelebekli olandı. Annem yemek zamanın geldiğini söyledi. Anneannemin yaptığı yemekler teker teker soframıza taşındı. Bir baktım ki, anneannem benim için en sevdiğim yemeği pişirmiş. Bu yemek biber dolmasıydı. Biberlerin içi oyulmuş ve pirinç doldurulmştu. Tepesinde de domatesten yapılmış bir kapak vardı. Sofrada ayrıca tuzluk ve karabiberlik duruyordu. Bunların yanısıra yoğurt ve su da vardı. Ben tabağımdakileri bitirmeden doyduğumu söyleyince annem bana bunun ne kadar yanlış olduğunu söyledi. Ben de tabağımdakileri bir sonraki gün yemek için anneme saklamasını söyledim.
ARDA'NIN TASARRUFU Arda İzmir'den Ankara'ya ailesiyle uçak yolculuğu yapıyordu.Tatil sebebiyle akraba ziyaretine gidiyorlardı.Uçak havalandıktan kısa bir süre sonra yemek servisi başladı.Arda kardeşiyle birlikte yemek yerken bir tarafdan asağıyı izliyorlardı.Doymuştu Arda.Ancak yemeği bitmemişti.Hostesi çağırarak kalan yemeğinin paket edilmesini istemişti.Bunu duyan küçük kız kardeşi de aynı şekilde kendi yemeğinin de paket edilmesini istemişti. Artık uçak inişe geçiyordu. uçak inmiş , valizlerini almış ve gidecekleri yer için yola koyulmuşlardı. Hem yolun uzunluğu hem de trafik sebebiyle uzun süre arabanın içinde kalmışlardı.Bu sebeple iki kardeş de acıkmıştı. Hosteslerin paketlediği yiyecekelerini çıkarıp yemeğe başladılar. İşte böylece yiyecekte tasarruf etmişler hem de aile bütçesine katkıda bulumuştu iki kardeş. Arda kardeşine de güzel bir davranış örneği sergilemişti. ARDA HAYDAROĞLU
Soframızda Tasarruf Bir gün Demir ve ailesinin evlerine çok değerli konuklar geleceklerdi. Bu yüzden sofrada çok güzel yemekler vardı. Artık herkes sofraya oturduğunda yemeğe başlanmıştı bile. Demir o kadar açtı ki,neredeyse bütün yemeklerden almayı planlıyordu. Ama Demir sonradan hatırladığında annesinin söylediği bir şeyi duyar gibi oldu. Annesi Demir'e tabağına çok fazla yemek almamasını, yiyebileceği kadar almasını söyledi. Hem zaten Demir çok fazla yemek alsaydı bu onun sağlığı için de zararlı olurdu. Hava iyice karardığında misafirler de yavaş yavaş Demir'lerin evlerinden gitmeye başladılar. Demir sofraya baktığından hala azıcık yemekler görüyordu. Demir hemen annesine haber verdi. Ve annesi de cevap olarak, bu yemekleri de gün aralarında yeriz, dedi. Demir o gün den sonra bir daha yemekleri boşa çöpe atmayacağını öğrendi... DEMİR KUDUĞ
Bir gün annem beni sofraya çağırdı. Sofraya geldiğim an ağazım birden sulandı. Çünkü mis gibi salatalık, köfte, tavuk ve balık vardı. Bunlar benim en sevdiğim yemeklerdi. Herkes sofraya oturdu. Bide annem aşağı sarkan bir örtü almış. Üstlerinde kalp şekilleri var. Herkes yemeğini afiyetle yedi. Karnım o kadar şişti ki fil kadar oldum. Ama yemekler kaldı. Bu kötü bir şey değil mi ? dedim. Evet dedi annem. O zaman bir dahaki sefere çok yemek yapma anne dedim ve soframızda tasarruf yapmayı özen gösterdik.
SOFRAMIZDA TASARUF Bir gün annem beni sofraya çağırdı.Çok acıkmıştım bu yüzden son hızla banyoya koştum.Hızlıca ellerimi yıkayıp sofraya koştum.Annemin yaptığı yemek çok güzel kokuyordu. Buram buram bir kekik kokusu bütün mutfağı sarmıştı. Bir anda ağzım sulanmıştı. Annem harika bir et yemeği yapmıştı. Yanında salata, cacık ve bir sürü meze vardı. Ama bir an fark ettim ki annem hepsinden azar azar koymuştu. Annem bu güzel yemeklerden çok fazla var bu yüzden çok fazla olursa hepsini yiyemeyiz ve o yemeklerin hepsi çöpe gider, bu yüden yemekleri tasarruflu kullanıp yemeliyiz dedi. Annemin bu sözlerinden yemeğimize başladık. Ben cacığı içerken yanlışlıkla annemin rahmetli haslasından kalmış olan masa örtüsüne dökmüştüm. Bu masa örtüsünde renkli çiçekler vardı. Pürüzlü dokusundan ve eski görünüşünden elle dokunduğu belliydi. Ana rengi krem rengi olan masa örtüsü çok güzel bir örtüydü.Annemden çok özür diledim ve yemeğim bitince hemen masa örtüsünü temizledim. O gece rüyamda o masa örtüsünde annem halası ve ben az ve tasarruflu bir yemek yiyorduk.
Her zamanki günlerden biriydi. Annem çok üzel bir salata yapmıştı ve salata harika gözüküyordu. Annem kalan ve azıcıkta olsa çürümeye başlamış olan domatesler ile süsledi. Domatesler salataya ayrı bir hava katıyordu. Annem kalan ve çürümeye başlayan kullandığı için mutluydu çünkü sırf o domatesler biraz çürük diye çöpe atıp tazelerini alıp onları kullanmayı düşünebilirdi. Ama annem doğru olanı yaptı ve hem paradan hem de meyve,sebzeden tasarruf yapmış oldu. Sonradan fark ettim ki sofraya doğrudan bakınca piknik masasına benzettim. Salataya da baktım ve bana şunları andırdı. Sanki yanımızda ahçı vardı ve oahçı bize üzerinde domateslerden çiçekler olan bir salata yapıyordu. İşte sofraya bakınca böyle düşündüm.
Soframızda tasaruf Bir akşam yemek yemeye sofraya gelmiştim . Sofraya geldiğim an ağazımın suyu aktı çünkü bugün yemekte en sevdiğim yemek yani köfte, makarna ve yoğurt vardı . Ben pek aç olmasamda hemen bütün tabağımı doldurdum . Yemeğin sonunda yemeğimin bitmediğini gördüm ve hiç tasaruflu olmadığını düşündüm ve bundan sonra yiyebileceğimden fazla yemek almıycağıma kendi kendimesöz verdim .
Soframızda tassaruf:Annem yemek var .dedi. Ben gittim.Annem:yeniliği gördün mü? dedi.Gerçekten vardı sofraada pizza, kısır ,hambtabağa urger ve ayran vardı.Hamburgerin domates sosu tabağa dolmuş.Pizza ise mexiandı ustü tavul ve biber ile dolu salçasıda acıydı.Hepsinin solunda vazonun sağında bir ayran. Massanın rep yazılı örtüsünün kırışık tarafındadı ayran.Ayran patlamış annem temizliyordu.
Merhaba benim adim Natali, su an odamda oyun oynuyorum. Annem kesin birazdan yemek hazir diye bagiracak. -Yemek hazir! Her zamanki gibi mutfaga gidiyorum. Bir bakiyorum ki annem bir suru guzel yemekler yapmis. Bende okulda abur cubur yedigim icin hic ac degildim. Bu yuzden guzel yemeklerden cok az yiyebildim. Tabagimdaki butun yemekler kalmisti. Ertesi gun okula gittigimde sofrada tsarruf konusunu isledik. Cok etkilenmistim. Eve gider gitmez anneme dun aksamdan kalan yemekleri yiyecegimi soyledim. Annem de bana Aferin kizim tasarruflu olman cok onemli bir sey dedi. Aksam yemegi olarakta hep birlikte dunden kalan guzel yemekleri yedik ve tabagimizda birakmadik.
sofrada tasaruf Bir gün annem beni sofraya çağırdı.Çok acıkmıştım bu yüzden son hızla banyoya koştum.Hızlıca ellerimi yıkayıp sofraya koştum.Annemin yaptığı yemek çok güzel kokuyordu. Buram buram bir kekik kokusu bütün mutfağı sarmıştı. Bir anda ağzım sulanmıştı. Annem harika bir et yemeği yapmıştı. Yanında salata, cacık ve bir sürü meze vardı. Ama bir an fark ettim ki annem hepsinden azar azar koymuştu. Annem bu güzel yemeklerden çok fazla var bu yüzden çok fazla olursa hepsini yiyemeyiz ve o yemeklerin hepsi çöpe gider, bu yüden yemekleri tasarruflu kullanıp yemeliyiz dedi. Annemin bu sözlerinden yemeğimize başladık. Ben cacığı içerken yanlışlıkla annemin rahmetli haslasından kalmış olan masa örtüsüne dökmüştüm. Bu masa örtüsünde renkli çiçekler vardı. Pürüzlü dokusundan ve eski görünüşünden elle dokunduğu belliydi. Ana rengi krem rengi olan masa örtüsü çok güzel bir örtüydü.Annemden çok özür diledim ve yemeğim bitince hemen masa örtüsünü temizledim. O gece rüyamda o masa örtüsünde annem halası ve ben az ve tasarruflu bir yemek yiyorduk.
SOFRAMIZDA TASSARUF
YanıtlaSilOkuldan geldiğimde annem bir sürpriz olduğunu söyledi.Fakat o kadar açtım ki annemin söylediği sürprizi düşünmeye vaktim kalmadı.Koşa koşa mutfağa girdim,mutfak bomboştu.Şaşkın bir şekilde salona girdim.Birden salondaki uzun,kahverengi,ağaç kabuğu desenli fakat üstündeki çiçekli örtüden üstü görülmeyen üstünde uzun zamandır yemek yemediğimiz masaya bir göz attım.O sırada sandalyede bir kız vardı.Saçları iki yandan toplanmış,gözlüğü olan,ayrıca kumral saça sahip,renkli bir T-shirt giymiş altında yırtık kottan bir şort vardı.Ona yaklaştıkça o tatlı sesini ve o şeker gibi olan kokusunu hissetim.Kısık ama şaşkın bir sesle ''Bade bu sen misin?''dedim.Tatlı ses dönüp 'Elvan!' dedi.Aynı anda ben onun Bade olduğunu fark ettim...
Annem ''Sürpriz iyi mi?''dedi.Ben tabii ki ''hayır hiç güzel değil dedim:)))dermişim!Bayıldım!''Bade ve benim ailem masada sohbet etti ama ne sohbet!Anneleri susturamadık! (Sanki çok önemli şeyler konuşuyorlarmış gibi...) Sonunda sustular.Herkes yemek yemeğe koyulduk.Yemekler bitmiş tabaklar toplanıyordu.Herkes çok mutluydu.Yüzümdeki afacan gülümsemeyle göz gezdirirken Bade'nin yemeği hiç kalmamıştı.Aynısı benim için de geçerliydi.Fakat karşımda oturan Selen'in tabağı aldığı gibi duruyordu.Bir de onları üstüne üstlük çöpe döküldüğünü görmek kalbimi kırdı.Tabağındaki;tavuğun yanmış siyah olsa da müthiş olan kısımları,çocuklara yararlı olan yağları,pilavına döktüğü, gözümün önünde parıldayan yoğurt ve altındaki sırasıyla her tanesinin kontrol edildiği pilava yazık oldu.Yemekten sonra Bade ve ben dünyada yemek bulamayan insanlarla ilgili bir sunum hazırlayıp sunduk.Selen de o yemeklerin dökülmesinin yanlış bir şey olduğunu öğrendi...
Bade'nin bir sonraki gelişinde yemek sonunda Selen'in tabağında hiç bir şey kalmadığını görmek Bade ve benim içimi rahatlattı....
-MUTLU SON-
Çok güzel yazmışsın ELVAN!!!!
SilBir gün Elvan diye bir arkadaşımla yemeğe gittik. Oraya girdiğimiz zaman bize bir masa ayarlamışlardı. Üstünde benekli bir örtü yanında bir çiçek vazosu vardı. Elvan bu yeri çok sevmişti. Bende sevmiştim. Sonra yemekleri sipariş ettik ama yemeklerin gelmesini uzun süredir beklemek zorunda kaldık. Ancak yemek yarım saat içerisinde geldi ve ben çok sinir oldum ama bunları fark etmediler. Tam yemeğe başlıyorduk ama yanda bir anne çocuğuna otur sana yemek vereceğim diye çocuğuna söylüyor ama hala çocuk yemeğini yemiyor. Sonra devreye ben ve Elvan girdik. Çocuğu bir türlü masaya oturtup yemeğini yedirdik. Sonra kendi yemeğimizi yedik. Yemeğimiz bitince oradan çıktık ve herkes kendi evine gitti.
YanıtlaSilBetimleme yapmamışsın ama çok güzel!
SilBir gün Ali diye bir arkadaşımla yemeğe gittik. Oraya girdiğimiz zaman bize bir masa ayarlamışlardı. Üstünde benekli bir örtü yanında bir çiçek vazosu vardı. Ali bu yeri çok sevmişti. Sonra yemekleri sipariş ettik ama yemeklerin gelmesini uzun süredir beklemek zorunda kaldık. Ancak yemek yarım saat içerisinde geldi ve ben çok sinir oldum ama bunları fark etmediler. Tam yemeğe başlıyorduk ama yanda bir anne çocuğuna otur sana yemek vereceğim diye çocuğuna söylüyor ama hala çocuk yemeğini yemiyor. Sonra devreye ben ve Ali girdik. Çocuğu bir türlü masaya oturtup yemeğini yedirdik. Sonra kendi yemeğimizi yedik. Yemeğimiz bitince oradan çıktık ve herkes kendi evine gitti.
YanıtlaSilBaşlığı unuttum pardon şimdi burda koyuyorum
SilSOFRAMIZDA TASSARUF
Soframızda Tassaruf
YanıtlaSilOkuldan döndüm eve vardım.Servisimden inip koşa koşa zili çaldım.Karnım zil çalıyordu içeriden gelen makarna ve pizza kokusu çoktan beni sarıp götürmüştü.Annem '' Hayırola çocuğum karnın mı aç?''diye sorunca bir türlü cevap veremedim.Hemen içeri girdim içeride iki kutu pizza ve makarna vardı.ben bir yarım pizza ve bir kase makarna yedikten sonra patlayacaktım.Ama masadaki diğer makarna ve pizzaya ne olacaktı bilmiyordum.herkes masayı bırakmıştı.Yemekten sonra bir muz aldım muzumun çöpünü çöp kutusuna atmak için geldiğimdeyse makarna ve pizza çöpteydi o güzelim makarna o güzelim pizza üzerinde mısır, peynir,sucuk,soğan ve kokusu hayla beni alıyordu o kırızı pişmiş görünüsü beni içine alıyordu.
Anneme '' Neden çöpe attın dedim''Oda bana şöyle dedi''Ama kimse onlrı yemiyor ne yapacaktım'' dedi bana ben çöpteki o mis gibi görünüşlü o mis gibi kokulu yemekleri görünce ağlayacaktım neyseki bir çözüm buldum bir dahaki sefere yemediğimiz yemekleri köpek ve kedilere verecektik.Artık herşey yolundaydı.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilYemek Zamanı
YanıtlaSilBir akşam günü çok acıkmıştım, anneme sordum:
Anne yemek ne zaman hazır olur , diye sordum.
Annem:
Yarım saate hazır olur,dedi
Bende babamın yanına gidip televizyon izledim. Televizyonda bir tartışma programı vardı. İki adam konuşup tartışıyorlardı.
Bir adamın beyaz, üstünde siyah çizgiler olan bir kravat takmış, üstüne ise krem rengi bir takım elbise giymişti. Diğer adam ise mavi, üstünde beyaz çizgili bir kravat takmış, siyah bir takım elbise giymişti. Babam tam kanalı değiştirmişti ki annem bizi yemeğe çağırdı. Annem bana harika bir sofra hazırladı. Daire masamızın tam sağ köşesinde kırmızı ve soslu et duruyordu. Masanın tam ortasında kocaman kare kasenin içinde bol limonlu salata duruyordu. Masanın sol köşesinde ise limonata ve babam için şarap duruyordu. Yemeğe başladığım an annemin harika bir aşçı olduğunu anladım. Tabağımı silip süpürdüm. Yemekten sonra kırmızı sarı diş fırçamla dişimi fırçalayıp mavi yeşil yatağıma koştum. O günün harika olduğunu düşünürken uyuya kaldım. SON
SOFRAMIZDA TASARRUF
YanıtlaSilAnnem beni yemeğe çağırdı. Ayaklarımı sürüne sürüne gittim. Yemek yemek istemiyordum, çünkü cipslerle karnımı doyurmuştum. Cipsler hem doyurucu, hem de lezzetliydi. Neden ekstra bir yemek yemem gerektiğini hala anlamıyordum. Babam ve kardeşim önceden masaya oturmuşlardı. Masayı annem çok güzel hazırlamıştı. En güzel dolmamalarından ve taze fasulyelerinden yapmıştı. Ayrıca çok güzel bir örtü sermişti. Üstündeki çiçekler sanki kokuyor gibiydi. Rengi gökkuşağını andırıyordu. Çorbanın kokusu iştahımı açıyordu. Masanın en ortasında içinde çok güzel çiçekler olan bir vazo vardı. Tabaklar da çiçek desenliydi.
Bütün aile sofraya oturduk. Herkes kurt gibi açtı (benim dışında tabi ki…) Tabaklarına koydukları enfes yemekleri herkes bitirdi. Ben de önüme annem üzülmesin diye biraz yemek koydum, ama yiyemedim. Benim tabağımdaki yemekler atılmak zorunda kaldı. Bir dahaki sefere abur cubur yemeyip annemin güzel yemeklerinden yemeye karar verdim.
Elif TOTAN 4/D 604
YanıtlaSilBİTMEYEN TABAKLAR
Anneme hafta sonu birkaç arkadaşımı yemeğe davet etmek istediğimi söyledim. Annem de buna izin verdi. Bizim için sağlıklı yemekler hazırlamıştı. Kırmızı örtülü, yuvarlak masanın başında toplandık. Hepimiz kurt gibi acıkmıştık.Annem, elinde koca bir tabakta yaptığı kıymalı, domates soslu, dumanı tüten makarnayla geldi.Ortada da kayık bir tabakta, üstü siyah zeytinlerle süslenmiş, kıpkırmızı havuç salatası 'BENİ YE' der gibi bize bakıyordu. Bardaklarımızda da üstü köpüklü ayranlar yemeğe eşlik ediyordu.Hepimiz makarnaya saldırdık. Beş dakika geçmeden açlığımız geçmiş, konuşmaktan ve gülmekten yemeklerimizi bitirememiştik. Ancak içimizden biri hiç acele etmeden tabağındaki yemeğini, salatasıyla ve ayranıyla beraber bitirmişti. Anneme bu yemek için bir de teşekkür etti. Bu durumdan hepimiz sıkıntı duyduk, yaptığımız yanlıştı. Arkadaşımızı da biraz kıskanmıştık. Neyse hatamızı anladık. Emek verilerek hazırlanan yiyeceklerden yiyebileceğimiz kadarını tabağımıza almalıyız. Her yiyecekten yemeliyiz. Bunu bize sunan kişilere de teşekkür etmeliyiz.
Okuldan eve gelince hep çok acıkmış olurum. Hemen buzdolabına saldırırım. Dolaptaki çikolata, cips ve benzeri yiyecekleri yerim. Aslında annem hep sağlıklı beslenip , okuldan eve gelince meyve yememi söyler. O gün de eve çok aç gelmiştim. Hemen dolabı açtım ve çikolatayı güzelce yedim. Üzerine de bir bardak soğuk çay içtim. Karnım doymuştu. Akşam olunca annem sofrayı hazırlamaya başladı. Yemekte neler yoktu neler... Mis gibi kızarmış köfteler , parmak patatesler, salata ve en sevdiğim makarna. Hepsi birbirinden güzel ve lezzetli görünüyordu. Yemeğe oturduğumuzda annem tüm yemeklerden önüme koydu ama ben tok olduğum için çok az yiyebildim. Tabağımda kalan yemeklerin hepsi çöpe gitti. Çok üzülmemiştim. Sofradan kalkınca televizyonda bir belgeselde Afrika'da açlıktan ölen çocukları görünce ne kadar yanlış davrandığımın farkına vardım. Bundan sonra daha dikkatli davranacağıma söz verdim.
YanıtlaSilSOFRAMIZDA TASARRUF
YanıtlaSilAnnemle birlikte sofra kuruyorduk. Anneme akşamları yardım etmeyi çok seviyorum. Soframız her zaman dolu olur. Ailemizde herkes farklı yemekler sever. Mesela ben et yemeği, ablam sebze yemeği, babam ise salata yemekten hoşlanır. O yüzden her akşam soframızda babam için büyük bir salata, ablam için sebzew benim için de mutlaka bir et yemeği olurdu. Ama bu akşam farklı birşey vardı. Annem sofraya koymam için sadece büyük bir salata verdi. Salatada yok yoktu. Marul, domates, salatalık, biber... Çok lezzetli görülüyordu. Ayrıca annem bir de etli sebze yemeği yapmıştı. Ben sebze yemeği sevmediğim için başlta biraz bozuldum. Fakat annem artık tasarruf yapmamız gerektiğini söyledi. Babamın işleri çok iyi gitmiyordu. Çok fazla yemek yapıp, hepsi bitmeden çöpe gidiyordu. Bunu önlemek için annem tek çeşit yemek pişirdi. Bu akşam yemekte etli taze fasülye vardı. Ben de yemek zorunda kaldım ama çok lezzetli olmuştu. Fasülye yamyeşil, taptazeydi. Yemeği beğendiğim için çok şaşırmıştım. Annem hem sebze yemenin çok faydalı olduğunu söyledi. Ben de bu ailenin bir parçası olduğum için anneme hak verdim. Soframızda tasarruf yapmamız gerektiğini anladım.,
Soframızda Tasarruf
YanıtlaSilBır gün okuldan döndüğümde evde yeni bir masa gödüm. Annem bana bugün yemeği yeni aldığımız masada yiyeceğimizi söyledi. Masanın üstünde kalın bir cam vardı. Arıca masanın ayaklarında işlemeler vardı. Masa örtüsü ise sürekli kullandığımız kelebekli olandı. Annem yemek zamanın geldiğini söyledi. Anneannemin yaptığı yemekler teker teker soframıza taşındı. Bir baktım ki, anneannem benim için en sevdiğim yemeği pişirmiş. Bu yemek biber dolmasıydı. Biberlerin içi oyulmuş ve pirinç doldurulmştu. Tepesinde de domatesten yapılmış bir kapak vardı. Sofrada ayrıca tuzluk ve karabiberlik duruyordu. Bunların yanısıra yoğurt ve su da vardı. Ben tabağımdakileri bitirmeden doyduğumu söyleyince annem bana bunun ne kadar yanlış olduğunu söyledi. Ben de tabağımdakileri bir sonraki gün yemek için anneme saklamasını söyledim.
ARDA HAYDAROĞLU
YanıtlaSilARDA'NIN TASARRUFU
YanıtlaSilArda İzmir'den Ankara'ya ailesiyle uçak yolculuğu yapıyordu.Tatil sebebiyle akraba ziyaretine gidiyorlardı.Uçak havalandıktan kısa bir süre sonra yemek servisi başladı.Arda kardeşiyle birlikte yemek yerken bir tarafdan asağıyı izliyorlardı.Doymuştu Arda.Ancak yemeği bitmemişti.Hostesi çağırarak kalan yemeğinin paket edilmesini istemişti.Bunu duyan küçük kız kardeşi de aynı şekilde kendi yemeğinin de paket edilmesini istemişti. Artık uçak inişe geçiyordu. uçak inmiş , valizlerini almış ve gidecekleri yer için yola koyulmuşlardı. Hem yolun uzunluğu hem de trafik sebebiyle uzun süre arabanın içinde kalmışlardı.Bu sebeple iki kardeş de acıkmıştı. Hosteslerin paketlediği yiyecekelerini çıkarıp yemeğe başladılar. İşte böylece yiyecekte tasarruf etmişler hem de aile bütçesine katkıda bulumuştu iki kardeş. Arda kardeşine de güzel bir davranış örneği sergilemişti.
ARDA HAYDAROĞLU
Soframızda Tasarruf
YanıtlaSilBir gün Demir ve ailesinin evlerine çok değerli konuklar geleceklerdi. Bu yüzden sofrada çok güzel yemekler vardı. Artık herkes sofraya oturduğunda yemeğe başlanmıştı bile. Demir o kadar açtı ki,neredeyse bütün yemeklerden almayı planlıyordu. Ama Demir sonradan hatırladığında annesinin söylediği bir şeyi duyar gibi oldu. Annesi Demir'e tabağına çok fazla yemek almamasını, yiyebileceği kadar almasını söyledi. Hem zaten Demir çok fazla yemek alsaydı bu onun sağlığı için de zararlı olurdu. Hava iyice karardığında misafirler de yavaş yavaş Demir'lerin evlerinden gitmeye başladılar. Demir sofraya baktığından hala azıcık yemekler görüyordu. Demir hemen annesine haber verdi. Ve annesi de cevap olarak, bu yemekleri de gün aralarında yeriz, dedi. Demir o gün den sonra bir daha yemekleri boşa çöpe atmayacağını öğrendi...
DEMİR KUDUĞ
Soframızda Tasarruf
YanıtlaSilBir gün annem beni sofraya çağırdı. Sofraya geldiğim an ağazım birden sulandı. Çünkü mis gibi salatalık, köfte, tavuk ve balık vardı. Bunlar benim en sevdiğim yemeklerdi. Herkes sofraya oturdu. Bide annem aşağı sarkan bir örtü almış. Üstlerinde kalp şekilleri var. Herkes yemeğini afiyetle yedi. Karnım o kadar şişti ki fil kadar oldum. Ama yemekler kaldı. Bu kötü bir şey değil mi ? dedim. Evet dedi annem. O zaman bir dahaki sefere çok yemek yapma anne dedim ve soframızda tasarruf yapmayı özen gösterdik.
SOFRAMIZDA TASARUF
YanıtlaSilBir gün annem beni sofraya çağırdı.Çok acıkmıştım bu yüzden son hızla banyoya koştum.Hızlıca ellerimi yıkayıp sofraya koştum.Annemin yaptığı yemek çok güzel kokuyordu. Buram buram bir kekik kokusu bütün mutfağı sarmıştı. Bir anda ağzım sulanmıştı. Annem harika bir et yemeği yapmıştı. Yanında salata, cacık ve bir sürü meze vardı. Ama bir an fark ettim ki annem hepsinden azar azar koymuştu. Annem bu güzel yemeklerden çok fazla var bu yüzden çok fazla olursa hepsini yiyemeyiz ve o yemeklerin hepsi çöpe gider, bu yüden yemekleri tasarruflu kullanıp yemeliyiz dedi. Annemin bu sözlerinden yemeğimize başladık. Ben cacığı içerken yanlışlıkla annemin rahmetli haslasından kalmış olan masa örtüsüne dökmüştüm. Bu masa örtüsünde renkli çiçekler vardı. Pürüzlü dokusundan ve eski görünüşünden elle dokunduğu belliydi. Ana rengi krem rengi olan masa örtüsü çok güzel bir örtüydü.Annemden çok özür diledim ve yemeğim bitince hemen masa örtüsünü temizledim. O gece rüyamda o masa örtüsünde annem halası ve ben az ve tasarruflu bir yemek yiyorduk.
DOMATESLİ SALATA
YanıtlaSilHer zamanki günlerden biriydi. Annem çok üzel bir salata yapmıştı ve salata harika gözüküyordu. Annem kalan ve azıcıkta olsa çürümeye başlamış olan domatesler ile süsledi.
Domatesler salataya ayrı bir hava katıyordu. Annem kalan ve çürümeye başlayan kullandığı için mutluydu çünkü sırf o domatesler biraz çürük diye çöpe atıp tazelerini alıp onları
kullanmayı düşünebilirdi. Ama annem doğru olanı yaptı ve hem paradan hem de meyve,sebzeden tasarruf yapmış oldu. Sonradan fark ettim ki sofraya doğrudan bakınca piknik
masasına benzettim. Salataya da baktım ve bana şunları andırdı. Sanki yanımızda ahçı vardı ve oahçı bize üzerinde domateslerden çiçekler olan bir salata yapıyordu. İşte sofraya
bakınca böyle düşündüm.
Soframızda tasaruf
YanıtlaSilBir akşam yemek yemeye sofraya gelmiştim . Sofraya geldiğim an ağazımın suyu aktı çünkü bugün yemekte en sevdiğim yemek yani köfte, makarna ve yoğurt vardı . Ben pek aç olmasamda hemen bütün tabağımı doldurdum . Yemeğin sonunda yemeğimin bitmediğini gördüm ve hiç tasaruflu olmadığını düşündüm ve bundan sonra yiyebileceğimden fazla yemek almıycağıma kendi kendimesöz verdim .
Soframızda tassaruf:Annem yemek var .dedi. Ben gittim.Annem:yeniliği gördün mü? dedi.Gerçekten vardı sofraada pizza, kısır ,hambtabağa urger ve ayran vardı.Hamburgerin domates sosu tabağa dolmuş.Pizza ise mexiandı ustü tavul ve biber ile dolu salçasıda acıydı.Hepsinin solunda vazonun sağında bir ayran. Massanın rep yazılı örtüsünün kırışık tarafındadı ayran.Ayran patlamış annem temizliyordu.
YanıtlaSilMerhaba benim adim Natali, su an odamda oyun oynuyorum. Annem kesin birazdan yemek hazir diye bagiracak. -Yemek hazir! Her zamanki gibi mutfaga gidiyorum. Bir bakiyorum ki annem bir suru guzel yemekler yapmis. Bende okulda abur cubur yedigim icin hic ac degildim. Bu yuzden guzel yemeklerden cok az yiyebildim. Tabagimdaki butun yemekler kalmisti. Ertesi gun okula gittigimde sofrada tsarruf konusunu isledik. Cok etkilenmistim. Eve gider gitmez anneme dun aksamdan kalan yemekleri yiyecegimi soyledim. Annem de bana Aferin kizim tasarruflu olman cok onemli bir sey dedi. Aksam yemegi olarakta hep birlikte dunden kalan guzel yemekleri yedik ve tabagimizda birakmadik.
YanıtlaSilBasligim SOFRADA TASARRUF
Silsofrada tasaruf
YanıtlaSilBir gün annem beni sofraya çağırdı.Çok acıkmıştım bu yüzden son hızla banyoya koştum.Hızlıca ellerimi yıkayıp sofraya koştum.Annemin yaptığı yemek çok güzel kokuyordu. Buram buram bir kekik kokusu bütün mutfağı sarmıştı. Bir anda ağzım sulanmıştı. Annem harika bir et yemeği yapmıştı. Yanında salata, cacık ve bir sürü meze vardı. Ama bir an fark ettim ki annem hepsinden azar azar koymuştu. Annem bu güzel yemeklerden çok fazla var bu yüzden çok fazla olursa hepsini yiyemeyiz ve o yemeklerin hepsi çöpe gider, bu yüden yemekleri tasarruflu kullanıp yemeliyiz dedi. Annemin bu sözlerinden yemeğimize başladık. Ben cacığı içerken yanlışlıkla annemin rahmetli haslasından kalmış olan masa örtüsüne dökmüştüm. Bu masa örtüsünde renkli çiçekler vardı. Pürüzlü dokusundan ve eski görünüşünden elle dokunduğu belliydi. Ana rengi krem rengi olan masa örtüsü çok güzel bir örtüydü.Annemden çok özür diledim ve yemeğim bitince hemen masa örtüsünü temizledim. O gece rüyamda o masa örtüsünde annem halası ve ben az ve tasarruflu bir yemek yiyorduk.